Sanasaryan Han, ‘dünyanın zenginini’ ağırlayacak
6 mins read

Sanasaryan Han, ‘dünyanın zenginini’ ağırlayacak

Nurdoğan ARSLAN ERGÜN

Lüks otel markalarının Türkiye’ye ilgisi artıyor. Son olarak Moxie markasıyla Beyoğlu’na giren ve 30’u aşkın otel markası bulunan Marriott Bonvoy’un ‘en lüks’ segmentteki otel markası a Luxury Collection Hotel, Tarihi Yarımada’da kapılarını açtı.

“İstanbul’un Gerçek Aurasını Keşfedin” sloganıyla tarihi Sanasaryan Han’ı otele dönüştüren marka, misafirlerine çağdaş ritüeller eşliğinde otantik kültürel bir deneyim sunmayı hedefliyor. Marka, yakın zamanda aynı bölgede ikinci otelini de açmaya hazırlanıyor. Sanasaryan Han, a Luxury Collection Hotel, İstanbul Genel Müdürü Volkan Öztürkler, “Dünyanın en popüler seyahat destinasyonlarından biri olan İstanbul’un tarihini, kültürünü ve geleneklerini, dünyanın her yerinden gezginlerin ve koleksiyonerlerin İstanbul’u gerçek bir İstanbullu gibi deneyimlemeleri için kapılarımızı açtık.

İstanbul’un kalbinde yer alan otelimizde hem dönüştürücü hem de unutulmaz bir yolculuk arayışında olan konuklarımızı ağırlamaya başladığımız için çok mutluyuz” dedi. Marriott International’ın prestijli markası The Luxury Collection ile İstanbul’da lüks konaklama deneyimini bir üst seviyeye taşımak istediklerini söyleyen Öztürkler, genelde Avrupa ve Amerika’dan gelen üst gelir grubu misafirleri ağırladıklarını dile getirdi.

Özel konseptli odalarda özel hizmet

Şık ve zarif tasarım özellikleri, büyük neoklasik tarzdaki kemerli pencerelerle çerçevelenmiş İstanbul manzarasına sahip 6 süit ve 57 odası ile a Luxury Collection, dönüştürücü lüks deneyimini misafirleriyle buluşturuyor.

Kişiye özel ‘concierge’ hizmeti, misafirlerin ihtiyaçlarına özel olarak odaklanarak, unutulmaz bir konaklama deneyimi yaşatmayı amaçlıyor. Türk hamamından esinlenerek tasarlanmış mermer banyolar, Osmanlı motifli turkuaz ve siyah modern yatak başları, el yapımı bakır aksesuarlar geleneksel Türk adetlerine atıfta bulunuyor.

Misafir odalarında yer alan Harun Doğan’ın İstanbul kartpostalları ve otele özel tasarlanmış mühür seti; çağdaş İstanbul ritüellerine nostaljik bir hava katıyor. Otelin tüm odalarında ‘çay ustaları’ tarafından özenle hazırlanan bakır çay setleri, Mısır Çarşısı ve Topkapı Sarayı bahçesindeki güllerden ilham alınarak, Sanasaryan Han’a özel harmanlanan aromatik çaylar, geleneksel ince belli cam bardaklarda konuklara özel bir deneyim sunuyor.

Oda fiyatları 3 bin euroya kadar çıkıyor

Türk turizmindeki sıkıntılardan birini de oda fiyatlarının düşük kalması şeklinde yorumlayan Genel Müdür Volkan Öztürkler, “Gelen turist sayısı fazla ama elde edilen gelir düşük. Biz a Luxury Collection Hotel olarak gelir anlamında sektörün çıtasını da yükselteceğiz” dedi. Şu anda oda fiyatlarının 450 eurodan başlayıp 2-3 bin euroya kadar çıktığını açıklayan Öztürkler, şu an doluluklarla ilgili de bir sıkıntı olmadığını söyledi.

“Talep yoğun olursa nasıl karşılarız diye belli bir fiyatın altında kalanları almıyoruz” diyen Öztürkler, çok yeni açılmalarına rağmen şimdiden doluluğun yüzde 50’nin üzerinde olduğunu aktardı. Marriott Grubu’nun yakın zamanda aynı bölgede ikinci, daha sonra da üçüncü otelini açacağını duyuran Öztürkler, “Bu yatırımlar bölgenin kimliğini de bir üst noktaya taşıyacak. 3-5 yıl içerisinde burada büyük değişimler olacak” yorumunu yaptı.

“İstanbul en değerli destinasyon”

Türkiye’nin turizmde deniz-kum-güneş üçlüsünün dışına çıkması gerektiğini söyleyen Öztürkler, “Özellikle İstanbul kültür turizmi açısından geç kalınmış bir bölge. İstanbul dünyanın en önemli üç destinasyonundan biri. O yüzden bir markanın İstanbul’a girmeme gibi şansı yok. Dünya markalarının odağında İstanbul.

Ama bizim bunu çok iyi satmamız gerek. Yatırımcılarla markaların doğru eşleşmesi gerek. Yavaş yavaş karşıya yani Anadolu yakasına da geçilmesi lazım. İstanbul’a her anlamda yapılacak yatırım doğru yatırımdır” diye konuştu. Öztürkler’e göre, hatta her markanın en az 3 yatırım yapması lazım. Bu anlamda Marriott’ın Türkiye’de yatırımlarına devam edeceğini kaydeden Volkan Öztürkler, grubun Bodrum’da Bulgari markasıyla otel açacağını da duyurdu. Öztürkler, “Marriott International, şu İstanbul ve Türkiye’de çok büyük yatırımlar yapmaya devam edecek. Şu anda ‘en yüksek yatırım yapan şirket’ hedefimiz var” dedi.

Cam tavana erguvan dokunuşu

İstanbul’da baharın temsilcisi erguvanlardan ilham alınarak dekore edilmiş cam tavanlı aydınlık atriyum, baharın simgesi ateş böceklerinden esinlenerek tasarlanmış cam ışık ‘enstalasyon’u ile birlikte benzersiz bir atmosfer yaratıyor. İstanbul sahaflarının ender bulunan antika kitaplarından ve İstanbul fotoğraflarından oluşan seçkin kütüphane alanı ile özenle düzenlenmiş ‘The Library Bar’, Sanasaryan Koleji’ndeki zamanının en büyük kütüphanesinden ilham alıyor. Erzurum’daki kolejden mezun olan öğrencilerin diplomalarına ithafen yapılmış el yapımı seramik replikalar, seramik parşömenler ve özel yapım seçkin tabloların yanı sıra çağdaş sanat enstalasyonları da sergileniyor.

Özgün sunumlarla Sini Restaurant

Otel, yerel mutfağın özgün sunumlarını yansıtan Sini Restaurant ve The Library Bar ile Türkiye’nin zengin mutfak kültürünü misafirlerle buluşturuyor. İstanbul’un hareketli sokaklarından esinlenen Sini Restaurant, eski mutfak kültüründen mezeler ve lakerda gibi geleneksel tatlara vurgu yapan bir lezzet deneyimi yaşatıyor. The Library Bar; her gün öğleden sonra çay tadımları eşliğinde, şiir okumaları, ve sanat söyleşilerine ev sahipliği yapacak. The Book Toplantı Salonu, hem iş toplantıları hem de sosyal etkinlikler için 80 kişiye kadar hizmet verirken, yüksek tavanı ve fuayeyi aydınlatan doğal ışığı ile bu modern ve rahat alan; her türlü buluşma için keyifli bir ortam oluşturuyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir